25 Ağustos 2009 Salı

Hancı ile yolcu...

Saklamaya çalışma hüznünü; saklayamazsın.O senden bir parçadır artık.Rengi sana bulaşmış, kokusu üstüne sinmiştir bir kere.Ne yapsan da atamazsın.
Hüzünse hüzün .... Gurbetse gurbet....Ayrılıksa ayrılık.Boşver. Yaşa sonuna kadar.
Sen demedin mi en aşina olduğumuz duygu hüzündür diye.Sen demedin mi en iyi yaptığımız şey acı çekmektir diye.Çekeriz öyleyse.
Ayrılmayı en iyi biz biliriz.Kavuşmanın sevincini de.Ağlamayı en iyi biz biliriz.Kahkahalarımızla boş ruhları çınlatmayı da.İçimizin ezim ezim ezilmesini, birlikte geçen günlerin üzerine düşen ayrılık gölgesini en iyi biz biliriz.Varolmak bir sürgündür aslında, hayat bir gurbet şehridir bize.En iyi biz biliriz.
Ondandır coşup dalgalanamaz yüreğimiz dünya haline.Her sevinç bir hüzün saklar bize özel içinde.Her hüzün tanıdıktır ya; mutluluklar sevinçler eğreti durur işte.Yabancı gibi, yolunu şaşırmış gibi, ya da renkli bir yalan gibi.
Mesela.Uçup konamaz kalbimiz yücelere.Bir yanımız bağlıdır en diplere.Mesela.Hiç şımaramayız küçük şeylere.Vaktinden önce büyümüşüzdür.Ya da her büyüyüş vakitsizdir aslında.
Velhasıl hüzün hancı ise kalbimizde, sevinç, coşku, yolcudur orda.Bugün var yarın yok yolcusu kalbimizin....

1 yorum:

şina dedi ki...

Deha, karmaşık olanı basite indirgeyebilmektir derler, bu sende hayat buluyor Loyam, öyle bir yazıyorsun ki bütün o karmaşık duygular ilmek ilmek çözülüyor önünde.