8 Aralık 2008 Pazartesi

Bugün Olmazsa ....



O sabah, nasip olursa bayramda muttafide olmak, hele de aylardan yine kasım olursa dünyada cenneti nasip etttiği için Allah'a şükredeceğiz, çocukluğumuzdan tanıdık hafiflemiş kıpır kıpır kalbimiz otfaya çıkacağız, yapraklar dökülmüş olacak, kalaşi esecek, boğazımızda düğüm düğüm olacak o güne kadar çekilen acılar, oh be işte burdayız, bitti hasret, artık mutluluk zamanı...Babam bayram namazından dönecek, annem henüz tüttürmeye başlamış olacak bacayı, inip bayramlaşacağız. Hava mutluluk kokacak; yaprak, toprak, havla, kalaşi, feli, çay, kına, aşk...
Bayramlıklarını giymiş çocuklar şeker torbalarıyla kapımıza gelecek, yüzlerindeki aynadan bakacağız çocukluğumuza.
Kahvaltıdan sonra Xurmalivadiye gideceğiz, orda asıl ziyafet...Ilık rüzgar, maviyeşil lahanalar, sararmış kiraz yaprakları, turuncu ballı hurmalar, kahverengi toprak, dede, yenge, babaanne...Çay çiçekleri açmış olacak harika kokularıyla ziyafeti tamamlamak için. Hendeğin dibine çökeceğiz, rüzgar dokunacak saçlarımıza diye, mutluluğun kokusu dolacak ciğerlerimize diye, özledik diye memleket toprağını...Lahana toplayıp aşina patika yollardan eve döneceğiz. Babam çay demleme, annem lapa yapma telaşında olacak. Zaman o sabahta durmuş olacak...
Bugün olmazsa birgün...

Hiç yorum yok: